Gebelik, yoğun fetal büyüme ve gelişme döneminin yanı sıra maternal fizyolojik değişim dönemidir. Hamilelik sırasında yeterli miktarda makrobesin ve mikrobesin alımı fizyolojik gelişimi olumlu etkilerken, yetersiz beslenme ve aşırı beslenme olumsuz gebelik sonuçlarına yol açabilir.
Bazı besin maddelerinin yetersiz veya aşırı alımının etkileri kısa vadede görülürken, bazı etkiler uzun vadede ortaya çıkarlar.Fetal yetersiz beslenme veya aşırı beslenme, fetalmetabolik yollarda kalıcı değişikliklere yol açabilir ve böylece bu yollarla ilgili çocukluk ve yetişkin hastalıkları riskini artırabilir. Hastalığın kökenleri için gelişimsel model (yani Barker Hipotezi), fetal ortamın gen ekspresyonunu ve dolayısıyla çocuklarda ve yetişkinlerde hastalığın gelişimini etkileyen epigenetik modifikasyonlara neden olduğunu varsaymaktadır
Gebelikte yüksek kaliteli araştırma yapmanın zorluğu nedeniyle pek çok soru cevapsız kalmaktadır. Bu zorluklar ana başlıklarla; beslenmenin gelişimi etkileyebileceği, sıklıkla bilinmeyen kritik pencereleri, normal hamilelik boyunca meydana gelen birçok fizyolojik değişikliği, gebeliğe anne adaptasyonundaki büyük bireysel farklılıkları, insan hamileliğiyle deney yapmanın etik ve pratik meselelerini, belirli besinlerin bütün bir diyet bağlamındaki etkileri ve doğrudan insanlara tahmin edilebilecek iyi bir hayvan modelinin olmaması.
Beslenme durumunun değerlendirilmesiİdeal olarak, bir kadının beslenme durumu başlangıçta hamilelikten önce değerlendirilir, böylece anne ve çocuk sağlığını optimize etmek için diyet değişiklikleri gebe kalmadan önce başlayabilir. Beslenme değerlendirmesi ve danışmanlık hamilelik boyunca ve emzirme döneminde devam etmelidir
Tıbbi ve cerrahi geçmiş.- Tıbbi geçmiş, kadın ve fetüsü için beslenme ile ilgili sağlık riskleri oluşturan davranışları ve tıbbi durumları ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. Örneğin, sigara, alkol ve yasadışı uyuşturucu kullanımı doğrudan sağlık riskleri doğurur ve ayrıca yeterli ve dengeli bir diyet alımını etkileyebilir, uyarıcılar enerji gereksinimlerini artırabilir. Hastalar bazen, özellikle uzak geçmişteyse, bariatrik cerrahi geçirdiğini açıklamayı unuturlar. Bariatrik cerrahinin sekelleri (örn. Mikrobesin eksiklikleri, damping sendromu) gebelik yönetimini ve sonucunu etkileyebilir.
Gebelik geçmişi-nöral tüp defektinin geçmişi olan bir kadın sonraki gebeliklerde tekrarlama ihtimali azaltmak için, folikasiti0.4 mg yerine 4 mg kullanmalıdır. Gebelik geçmişi bu yüzden önemlidir.
Fizikmuayene- Fizikselde, kadının sağlıklı bir kiloda olup olmadığını değerlendirmek için boy ve kilo ölçümleri yapılır ve vücut kitle indeksini (BMI) hesaplanır. Kadının son adet dönemindeki ağırlığı başlangıç olarak kaydedilir.BMI: 18.5 ila 24,9 kg/m2 gebelik öncesi normaldir. Fizik muayenenin geri kalanında beslenme eksikliği veya tıbbi hastalık belirtileri taranmaktadır. Örnek olarak, bulimia ve diğer yeme bozuklukları parotis bezinin büyümesine ve diş minelerinin aşınmasına neden olabilir; anoreksiya düzensiz adetlere, bradikardiye veya kuru cilde neden olabilir.
Beslenme uzmanı danışmanlığı gereken durumlar
-Diyabet, hipertansiyon, metabolik bozukluklar, malabsorbsiyona neden olan gastrointestinal bozukluklar ve diyet tedavisine yanıt veren diğer durumlar
- Bariatrik cerrahi veya emilimi etkileyen diğer gastrointestinal cerrahi öyküsü.
-Aşırı kilo ve obezite,
-Tatlandırıcı kullanılmış, şeker ilaveli, doymuş (katı) yağ takviyeli, yüksek kalorili içecek veya yiyecek alımı. Düşük kalsiyum içeren gıda, sebzel(mısır ve patates dışında) ve meyve tüketimi.
- Yiyeceklerden kaçınma, kısıtlayıcı diyetler, öğün atlama - Bu uygulamalar beslenme eksikliğine ve yetersiz gebelik kilo alımına yol açabilir.
- Diyet öyküsü, kilo dalgalanmaları, ilaç veya hastaneye yatış gerektiren yeme bozuklukları
-Yeme bozukluğu doğurganlığı etkileyebilir, hamilelik nedeniyle ağırlaşabilir veya hamilelik komplikasyonlarına yol açabilir.
- Daha yüksek gebelik ağırlığı artışı gerektiren çoklu gebelik.
- Beslenmeyi etkileyebilecek maddelerin kullanımı (örneğin, sigaralar, alkol, uyarıcılar, eğlence amaçlı ilaçlar).
Laboratuvar –
Hemoglobin ve hematokrit: İlk doğum öncesi ziyarette ve anemi değerlendirmek için ikinci / erken üçüncü üçayda rutin olarak kontrol edilir.
Çoğu uzman, genel popülasyonda veya hamilelik sırasında serum 25-hidroksivitamin D düzeylerinin taranmasının gerekli olmadığı konusunda hemfikirdir. Obez olan, cildi güneşe en az maruz kalan, malabsorpsiyon öyküsü olan (çölyak hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalığı) veya D vitamini eksikliği için diğer risk faktörleri (örneğin, kuzey enlemlerinde yaşamak, veganlık, koyu derili olmak) olan hamile kadınlarda ölçüm yapmak uygundur. Gebelikte optimal 25-hidroksivitamin D seviyeleri belirlenmemiştir, araştırmalar devam etmektedir.
Gebelikte sağlıklı beslenmenin temel bileşenleri şunlardır
- Uygun kilo artışı
- Uygun miktarlarda işlenmemiş gıdaların tüketimi
- Uygun vitamin ve mineral takviyesi
- Alkol, tütün ve diğer zararlı maddelerin kullanılmaması
- Güvenli gıda tüketimi
Kadınlar yüksek kaliteli gıdaların alımını artırmalıve işlenmiş kalorili yiyecek ve içeceklerin alımını sınırlamalıdır.
Gebelik öncesi kilo ve gebelik kilo alımı
- Vücut kitle indeksi (BMI) <18,5 kg / m2 (zayıf) - kilo alımı 12,5 - 18,0 kg (28 ila 40 lbs)
İlk trimesterde 1 ila 4 lbs (0,5 ila 2 kg) ve daha sonra haftada yaklaşık 1 lb (0,5 kg)
- BMI 18,5 ila 24,9 kg / m2 (normal ağırlık) - ağırlık artışı 11,5 ila 16,0 kg (25 ila 35 lbs)
- BMI 25,0 - 29,9 kg / m2 (aşırı kilolu) - 7,0 - 11,5 kg (15 ila 25 lbs) ağırlık artışı
İlk trimesterde 1 ila 4 lbs (0,5 ila 2 kg) ve daha sonra haftada yaklaşık 0,5 lb (0,25 kg)
- BMI ≥30,0 kg / m2 (obez) - kilo alımı 5 ila 9,0 kg (11 ila 20 lbs)
Hamilelik öncesi BMI’in ve gebelik boyunca kilo alımının bebek doğum ağırlığı ve gebelik süresi üzerinde bağımsız fakat kümülatif etkileri vardır. Gebelik komplikasyonlarının görülme sıklığı, kilo alımının üst ve alt uçlarında daha yüksektir. BMI temelli önerilerinin altında kilo artışı olan kadınların gebelik yaşına göre düşük doğum ağırlıklı bebek sahibi olma riski artar. Kilo alma önerilerini aşan kadınlardamakrozomik (normalden kilolu bebek bebek) sahibi olma riski yaklaşık iki katına çıkarır. Gebelikte aşırı kilo alımı çocuklukta obezite ve annenin kilo verememesi riskini de artırabilir.
2012-2013 yılları için Amerika Birleşik Devletleri'ne ilişkin ulusal veriler, uygun gebelik ağırlığı artışı gebelerin % 32’sinde, gebelerin % 20’sinde yetersiz artış, % 48’inde ise aşırı artış olduğu bildirilmektedir. Aşırı kilo alımı özellikle aşırı kilolu veya obes kadınlarda gerçekleşmektedirBu veriler ışığında Amerikan Kadın Doğum ve Jinekologlar Derneği (ACOG) tüm aşırı kilolu veya obez hamile kadınlara gebelikte beslenme danışmanlığının önerilmesi gerektiğini desteklemektedir. Hamilelik sırasında uygun olmayan kilo alımı (yetersiz veya aşırı) olan kadınlar da beslenme danışmanlığından yararlanabilir.
Diyet önerileri-
Kalori- Kalori alımı, doğum kilosunun belirlenmesinde önemli bir gebelikte beslenme faktörüdür. Tekil gebeliği olan normal kilolu gebe kadınların, uygun kilo alımı için günlük kalori ihtiyacı ikinci ve üçüncü üç-aylarda sırasıyla 340 ve 450 ek kcal / gün artmaktadır. İlküç-ayda enerji alımını arttırmasına gerek yoktur. Enerji gereksinimleri fiziksel aktiviteye, yaşa, kilosuna ve boyuna göre değişir, bu nedenle öneriler kişiselleştirilmelidir.
Makro besinler
Protein -Fetus/plasenta ünitesi hamilelik sırasında yaklaşık 1 kg protein kullanır ve bu gereksinimin büyük bir kısmı son altı aylık dönemdedir. Bu ihtiyacı karşılamak için, Ulusal Tıp Akademisi, gebe kadınlar için 1.1 g/ kg/gün protein alımı önerirken bu düzey gebe olmayan kadınlara önerilen günlük 0.8 g / kg / gün'den orta derecede daha yüksektir. Özel protein tozları veya yüksek proteinli içeceklerin kullanımı önerilmez. Yetersiz beslenen kadınlarda protein takviyesi klinik olarak önemli gebelik sonuçlarını iyileştirmez. Muhtemelen yeterli protein alımı olan kadınlarda, yüksek protein takviyelerinden kaynaklanabilecek olası sorunlar ortaya çıkabilir.
Karbonhidrat-Karbonhidrat gereksinimleri, gebe olmayan kadınlarda 130 g / gün'dengebelikte 175 g / gün'e yükselir. Amaç tam gıda (meyve, sebze ve kepekli tahıllar) tüketmek olmalıdır. Yüksek oranda işlenmiş karbonhidratlar, kilo alımını yönetmeye yardımcı olmak için en aza indirilmelidir. Gebe kadınlar için, yeterli sıvı alımı ile birlikte kabızlığı önlemeye veya azaltmaya yardımcı olabilecek 28 g / gün lif alımı önerilir.
Yağ- Hamilelikte optimal yağ tipi ve alım miktarı belirsizdir. Yağ alımının miktarı ve tipindeki değişiklikler doğum kilosu, gebelik yaşı ve uzunluğu ve nörogelişimdeki değişiklikler ile ilişkilendirilmiştir; ancak mevcut veriler sınırlıdır Trans yağ asitleri (TFA) kardiyovasküler sonuçlar üzerindeki olumsuz etkileri, olası olumsuz gebelik etkileri ve faydalı etkilerin olmaması göz önüne alındığında minimize edilmeli veya bunlardan kaçınılmalıdır. Lipid bazlı besin takviyeleri (LNS) iyi bir makro ve mikro besin kaynağıdır ve anne yetersiz beslenmenin yaygın olduğu alanlarda besin gereksinimlerini karşılamak için kullanılmıştır. Çok faydalı olduğu söylenmez.
Mikrobesinler- İyi beslenen kadınlar günlük gereksinimleri karşılamak için çoklu mikrobesin(multiple-micronutrient; MMN) takviyesine ihtiyaç duymayabilir. Bireysel ayarlamalar kadının özel ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır.
MMN ek içeriği kullanılan ürüne göre değişir. En azından, günlük takviye, genellikle sadece diyetle karşılanmayan anahtar vitaminler / mineraller içermelidir, örneğin:
- Demir - 27 mg
- Kalsiyum - en az 250 mg (günlük kalsiyum 1000 mg)
- Folat - en az 0.4 mg (ikinci ve üçüncü üçayda0.6 mg)
- İyot - 150 mcg
- D Vitamini - 200 ile 600 uluslararası birim (kesin miktar tartışmalıdır)
Bu önemli bileşenlere ek olarak, hamile kadınların yeterli miktarda A, E, C, B vitaminleri ve çinko vitaminleri almaları gerekir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, yeterli beslenemeyen gebe kadınlar için MMN takviyeleri önermektedir. Amerika Birleşik Devletleri gibi yüksek gelirli ülkelerde, mikro besin yetersizliği riski yüksek olan gruplar arasında çoğul gebelik taşıyan kadınlar, ağır sigara içenler, ergenler, tam vejetaryenler (veganlar), madde bağımlıları, bariatrik cerrahi öyküsü olan kadınlar, malabsorpsiyona neden olan gastrointestinalhastalıkları olan kadınlar (örn., Crohn hastalığı, bağırsak rezeksiyonu) ve laktaz eksikliği olan kadınlar. Bu gruplar anne veya kadın beslenmesinde uzmanlaşmış diyetisyenlerle istişareden yararlanabilir. Birleşik Krallık'ta Kraliyet Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar, kadınların gebelikten ilk üçayınsonuna kadar her gün folik asit almasını ve hamilelik ve emzirme döneminde günlük D vitamini almasını önermektedir; diğer takviyeler rutin kullanım için önerilmez.
Mikrobesin eksikliklerinin yüksek olduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde yapılan randomize çalışmaların Cochrane derlemesinde, gebelikte MMN takviyelerinin düşük doğum ağırlığı oranlarını,gestasyonel yaş için küçük bebek vepreterm doğum oranlarını azalttığı görülmüştür. Zengin ülkelerde beslenme düzeyi iyi olduğu için bir fark oluşturmamaktadır.
Demir- Demir hem fetal/plasental gelişim hem de maternal kırmızı hücre kütlesini artırmak için gereklidir. ABD'de gebe kadınlarda demir eksikliği prevalansının ilk üçayda%7 ile üçüncü üçayda%30 arasında değiştiği tahmin edilmektedir.
Demirin iki diyet formu vardır: hem ve hem olmayan.Biyoyararlanımen yüksek olan et, kümes hayvanları ve balıklarda bulunan hem demiridir. Hayvansal gıdalardaki demirin %60'ı hem olmayan demirdir. Bitkisel gıdalarda, takviye edilmiş tahıllar diğer besin takviyelerindeki demirin tamamı hem olmayan tiptir. Biyoyararlanımı düşüktür. Hem içermeyen demirin emilimi, C vitamini açısından zengin gıdalar veya kas dokusu (etler, kümes hayvanları ve deniz ürünleri) tarafından artırılırken, süt ürünleri ve kahve / çay / kakao tüketimi ile inhibe edilir.
Uzmanlar, demir eksikliği anemisini önlemek için hamilelik sırasında demir tüketiminde 15 mg / gün (30 mg / güne kadar) artış önermektedir; Bu miktar çoğu doğum öncesi vitamin formülasyonu tarafından kolayca karşılanır ve anemik olmayan kadınlar için yeterli takviyedir. Tüm gebe kadınların ilk prenatal ziyaretle günde 30 mg demir takviyesi almasını önerilmektedir. Aralıklı demir takviyesi (haftada bir ila üç kez) anemiyi önlemek için günlük takviye kadar etkili görünmektedir ve daha iyi tolere edilmektedir.
Rutin demir desteğinin çeşitli gebelik sonuçları üzerinde tutarsız etkileri vardır, ancak demir eksikliği anemisinin sıklığında bir azalma sağlar. Anemik olmayan gebe kadınlarda demir takviyesinin anne veya çocuğun klinik sonuçlarını iyileştirdiğine dair güçlü bir kanıt yoktur, ancak demir fetal beyin gelişiminde önemlidir ve anemi gelişmeden önce demir eksikliğinin taranması ve tedavisinin nörogelişimsel sonuca fayda sağlayabileceği öne sürülmüştür.
Demir eksikliği anemisi olan kadınlar (birinci veya üçüncü üçay hemoglobin [Hb] <11 g / dL veya ikinci üçayHb ≤10.4 g / dL ve düşük serum ferritin [<40 ng / mL])anemi düzeltilinceye kadar ek bir demir takviyesi almalıdır (Günde 30 ila 120 mg). Bir seçenek, her gün 65 mg elementer demirdir (325 mg demir sülfat). Demir emilimi artan dozla azalır, bu nedenle daha büyük takviye miktarları en iyi gün boyunca birkaç doza bölünür. Oral demire tolerans göstermeyen kadınlarda demir intravenöz olarak uygulanabilir.
Kalsiyum ve D vitamini- Düşük kalsiyum ve D vitamini düzeyleri, anne ve çocukta olumsuz sağlık sonuçlara yol açabilir.
Kalsiyum-Fetal iskelet gelişimi, özelliklegebeliğinü son üç aylık döneminde, yaklaşık 30 gram kalsiyum gerektirir.Bu miktar, toplam ana gövde kalsiyumunun nispeten küçük bir yüzdesidir ve gerekirse ana depolardan kolayca mobilize edilebilir. Bağırsak emilimi ve kalsiyumun renalretansiyonu gebelik boyunca giderek artmaktadır.
Elementel kalsiyum için DietteTavsiye Edilen Miktar (RDA), 19 ila 50 yaş arasındaki gebe ve emziren kadınlarda günde 1000 mg'dır (14 ila 18 yaş arası kızlar için 1300 mg). Kalsiyum için diyet önerisi, aynı yaştaki hamile olmayan kadınlar için aynıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde hamile kadınların %24'ünün 800 mg/gün'den daha az tükettiğini tahmin edilmektedir.
Diyetlebazal kalsiyum alımının düşük olduğu kadınlar için (özellikle ABD dışındaki popülasyonlarda), yüksek dozda kalsiyum takviyesi, gebeliğin hipertansif hastalıklarının gelişme riskini azaltabilir. Kalsiyum takviyesi, temel diyet kalsiyum alımının yeterli olduğu sağlıklı, daha önce doğum yapmamış kadınlarda bu riski azaltmamaktadır. Yüksek riskli popülasyonlarda preeklampsi önlemede faydalı olabilse de, mevcut bilgiler az sayıda kadına ve çeşitli çalışma popülasyonlarına dayandığından daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.2015 sistematik derlemesinde, kalsiyum takviyesi spontan erken doğum veya düşük doğum ağırlığı riskini azalttığı görülmüştür.
D Vitamini- Rutin takviye için, gebelik ve emzirme dönemi de dahil olmak üzere tüm üreme çağındaki kadınlar için 600 uluslararası birim D vitamini içeren bir RDA önerisini kabul edilmektedir.Amerikan Jinekoloji ve Obstetri Derneğistandart doğum öncesi vitamin dozuyla rutin takviyeyi önermektedir. Gebelik dönemi vitaminlerin çoğu 400 uluslararası birim D vitamini içerir, ancak bazı preparatlar 200 veya 1000 ila 1200 uluslararası birim içerir. Multivitamin takviyeleri, zenginleştirilmiş süt ve ekmek, etiketli birçok ticari reçetesiz ürün, kolekalsiferol (D3 vitamini) yerine ergokalsiferol (D2 vitamini) içerir. Takviyeler genellikle içerdikleri D vitamini türünü belirtir. D3 daha kolay aktif D vitamini formlarına dönüştürülür ve serum 25-hidroksivitamin D'nin arttırılmasında daha etkilidir; dolayısıyla D2'ye göre daha çok tercih edilir. Çoğu reçeteli prenatal vitamin kolekalsiferol (D3) içerir, ancak bazıları ergokalsiferol (D2) içerirken ve bazıları daikisinin karışımını içerir.
Gebelikte D vitamini takviyesinin değeri, tartışmalı bir araştırma alanıdır, ancak olumsuz gebelik sonuçlarında (örn., Preeklampsi, ölü doğum, yenidoğan ölümü,astım, düşük kemik mineral yoğunluğu) bir azalma olduğuna dair net bir kanıt yoktur. D vitamini takviyesi haftasına göre düşük doğum ağırlığı riskini azaltır. Fetal veya neonatalmortalite veya konjenital anormallik riskini arttırmaz.Ancak doğum kilosu üzerindeki olumlu etkinin büyüklüğü çok değişkendir ve klinik olarak önemsiz olabilir
Folik asit
Kadınlarınnöral tüp defektili bir çocuk sahibi olma riskini azaltmak için gebe kalmadan bir ay önce ve gebe kaldıktan sonraki ilk iki ila üç ay boyunca 0.4 ila 0.8 mg folik asit içeren bir takviye almasını önerir. Daha sonra fetus ve plasentanın büyüme ihtiyaçlarını karşılamak için 0,6 mg RDA önerilmektedir. İlk trimesterden sonra devam eden folik asit takviyesi, takviye verilmediği durumda ortaya çıkacakserum folatındaki düşüşü vehomosistein konsantrasyonlarındaki artışı önler.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kadınların çoğu hamilelik sırasında folik asit içeren takviyeler alsa da, ilk üç aylık dönemde bunları alanların oranıdüşüktür (%55 ila 60),ikinciüçayda (%76 ila 78) veya üçüncü üçayda(%89) rapor edilmiştir. Kullanılması önerilen folik asit miktarı bazı yüksek riskli durumlarda daha fazladır. Folik asit miktarı yüksek olan başlıca gıda maddeleri; narenciye, koyu yeşil yapraklı sebzeler, fındık, karaciğerdir.
Kolin- Kolin, anneden fetüse yüksek oranda taşınan temel bir besindir. Kolin mevcudiyeti merkezi sinir sisteminin gelişimi için çok önemlidir ve bebeklerde bilişsel işlev üzerindeki etkilere dair kanıtlar vardır. Önerilen günlük doz 450mg/ gündür. Hamile kadınlar prenatal vitaminlerde sıklıkla bulunmayan veya düşük olmasına rağmen, gıda ve ek kaynaklardan yeterli kolin tüketmelidir. Yumurta, et, balık ve süt ürünleri iyi kolin kaynaklarıdır; fasulye, Brüksel lahanası, brokoli ve ıspanak gibi bitki kaynakları da kolin içerir.
Çinko-: Çinko normal büyüme için gereklidir, ciddi çinko eksikliği büyüme kısıtlaması ile ilişkilendirilmiştir ve gözlemsel çalışmalar çinko takviyelerinin doğum ağırlığını artırabileceğini öne sürmüştür. 21 randomize çinko çalışmasının 2015 sistematik incelemesi, çinko takviyesinin, öncelikle düşük gelirli kadınları içeren çalışmalarda erken doğumda yüzde 14'lük bir azalma dışında, herhangi bir gebelik sonucunu iyileştirmediğini bulmuştur.Düşük doğum ağırlığını istatistiksel olarak iyileştirmemiştir. Düşük gelirli kadınlarda erken doğumlardan çoklu sosyal, beslenme ve tıbbi faktörler sorumlu olabilir ve bu sorunlar muhtemelen müdahale için çinko alımından daha önemli hedeflerdir.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hamile kadınlar arasında çinko alımı için güncel veriler mevcut değildir; 22 mg/gün doz önerilmektedir. Şiddetli çinko eksikliği riski olan kadınların (örn. Aktif inflamatuar bağırsak hastalığı, akrodermatitenteropatika, pika) yönetimi ayrı ayrı ele alınmalidir.
İyot- İyot eksikliğinin maternal ve fetal / neonatalhipotiroidizm gibi potansiyel olarak zararlı etkileri vardır. Ulusal Tıp Akademisi, hamilelik sırasında 220 mcg ve emzirme döneminde 290 mcg günlük iyot alımı önermektedir; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hem hamile hem de emziren kadınlar için 250 mcg iyot alımını önermektedir.
Azalan iyot alımı, işlenmiş gıdalardan ve evde (deniz tuzu gibi) iyotlanmamış tuz alımının artmasıyla ilişkili olabilir. Hamile kadınlar iyotlu tuz kullanmaya (bir çeyrek çay kaşığı başına 95 mcg iyot içerir), iyot bakımından doğal olarak zengin deniz ürünlerini tüketmeye ve / veya yeterli miktarda alım elde etmek için iyot takviyesi almaya teşvik edilmelidir. Amerikan Tiroid Derneği, gebelik veya emziren kadınlar için diyetlerini potasyum iyodür şeklinde 150 mcg iyot içeren günlük oral multivitamin takviyesi ile desteklemelerini önermektedir.Prenatal vitaminlerin çoğunda iyot bulunmadığı unutulmamalıdır. Bir Cochrane derlemesi, gebelik sırasında veya doğum sonrası rutin iyot takviyesinin yararları ve zararları hakkında klinik olarak faydalı sonuçlara ulaşmak için yeterli veri bulmamıştır. Aşırı iyot alımı da zararlıdır, fetal guatra neden olabilir, ancak gebelikte iyot alımının güvenli üst sınırı belirsizdir. Günde 12,5 mg iyot alan kadınlarda fetalhipotiroidizm bildirilmiştir.
AVitamini- Hamilelik sırasında A vitamini gereksinimleri, hamile olmayan kadınlarda 700 mcg / gün'den hamile kadınlarda 770 mcg / gün'e kadar hafifçe artar. Bazı gelişmekte olan ülkelerde, A vitamini eksikliği, maternalkseroftalmi ve gece körlüğü, anemi ve enfeksiyona yatkınlıkla ilişkili olduğu için bir endişe kaynağıdır. Aşırı A vitamini alımı da ciddi sorunlara yol açar. A vitamini takviyesi maternal veya perinatalmortaliteyi azaltmamaktadır. A vitamini takviyesi, alışılmış A vitamini alımının RDA'nın üç katını (8000 uluslararası birim veya 2400 mcgretinol eşdeğeri) aştığı durumlarda gereksizdir.
Aşırı takviye ve diyet alımından kaynaklanan olumsuz etkiler - Kendi kendine reçete edilen takviyelerin kullanımı yaygındır ve reçetesiz satılan ilaçların aşırı kullanımı nedeniyle çok sayıda vitamin veya mineral toksisitesi vaka raporuna yol açmıştır. Belirli yiyeceklerin aşırı anne tüketimi de fetus için potansiyel olarak toksik olabilir.
- A Vitamini-: Aşırı A vitamini alımı gelişen embriyoyu etkiler ve teratojenik olabilir. Ciddi bir A vitamini eksikliği yoksa, hamile kadınlar 5000 fazla uluslararası birimden fazla (1500 mcg) A vitamini içeren multivitamin veya doğum öncesi takviyelerden kaçınmalıdır. Çoğu takviye retinol yerine beta-karoten içerir ve yüksek beta-karoten alımı doğum kusurlarına yol açmaz. Yüksek dozlarda A vitamini (günde 10.000 uluslararası üniteden fazla [1 uluslararası birim = 0,3 mcgretinol eşdeğeri]) içeren vitamin takviyelerinin tüketimi teratojeniktir.
Bazı yiyecekler A vitamini ile takviye edilirken bazı besinler A vitamini bakımından zengindir (örn. Karaciğer). Bu nedenle hamilelik sırasında ilk üç aylık dönemde,A vitamini eksikliğinin nadir olduğu yüksek gelirli ülkelerde,karaciğer ve karaciğer ürünleri alımından kaçınmak gerekmektedir. Genellikle karaciğeri tüketen kadınlar için, farklı hayvanların karaciğerlerin A vitamini içeriği değiştiği için yerel gıda kompozisyonu veritabanlarını kontrol edilmesini önermekteyiz. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı Besin Veri Tabanı'nda, karaciğer ve karaciğer ürünlerinin A vitamini içeriği, bir çiğ tavuk karaciğerindeki 4900 uluslararası birimden, pişmiş Yeni Zelanda sığır karaciğerinin 3 onsunda 59.500 uluslararası birime kadar değişmektedir.
- İyot - Aşırı iyot alımı fetal guatr neden olabilir, ancak gebelikte iyot alımının güvenli üst sınırı belirsizdir
- D Vitamini - D vitamininin toksik dozu iyi tanımlanmamıştır; güvenli bir üst sınır 100 mcg (günde 4000 uluslararası birim) gibi görünmektedir [17].
- E Vitamini - Bir Cochrane incelemesi, hamilelik sırasında C vitamini veya diğer takviyeler veya ilaçlarla kombinasyon halinde E vitamini takviyesinin ölü doğum, erken doğum, preeklampsi veya düşük doğum ağırlığı oranlarını iyileştirmediğini göstermiştir. Bazı kanıtlar, E vitamininin karın ağrısını ve membranlarınprelaborrüptürünü arttırdığını göstermiştir;
- C Vitamini- Bir Cochrane derlemesinde, hamilelik sırasında tek başına veya diğer takviyelerle kombinasyon halinde C vitamini takviyesinin yararlı veya zararlı etkileri yoktur. Ölü doğumun önlenmesi, erken doğum, preeklampsi veya düşük doğum kilosu üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir. Tek başına C vitamini takviyesi, pretermprelabormembranrüptürü riskinin azalmasına neden olmuştur, ancak kanıt kalitesi düşüktür.
Sıvı gereksinimleri - Hamilelik sırasında, içeceklerin (su ve diğer sıvılar) tüketiminden yeterli sıvı alımının yaklaşık 2.3 L / gün (76 floz veya yaklaşık 10 bardak) olduğu tahmin edilmektedir. Toplam 3 L / gün yeterli alım miktarını karşılamak için içecek dışındaki gıdalarda ilave su tüketilir. Sayısız faktör (örneğin, ortam sıcaklığı, nem, fiziksel aktivite, egzersiz etkisi) toplam su ihtiyacını da etkiler.
GEBELİKTE BESLENME HAKKINDA KADINLARA DANIŞMANLIK Sağlık profesyonelleri, hamilelik için optimal sonuçları teşvik etmek amacıyla kadınları beslenme konusunda değerlendirmede ve danışmanlıkta önemli bir role sahiptir.
- Hamile kadınlar bol miktarda meyve ve sebzenin yanı sıra tam tahıllar, az yağlı süt ürünleri ve çeşitli proteinler yemelidir. Bir kadının ihtiyaç duyduğu her bir gıda grubundan tam gıda miktarı, hamilelik öncesi vücut kitle indeksine (BMI), aktivite seviyesine, yaşına ve gebeliğin hangi üçayında olduğuna bağlıdır. Hamile kadınların daha yoğun besin gereksinimlerini karşılamak için besin açısından yoğun gıdaları (meyve ve sebze, fındık / fındık ezmesi, yoğurt gibi kalori miktarına kıyasla yüksek seviyelerde önemli besin maddeleri içeren gıdalar) seçmesi önemlidir. Kadınlar çok az besin değeri olan, boş kalorili yiyeceklerden (soda, tatlılar, kızartılmış gıdalar, tam yağlı süt ürünleri ve yüksek yağlı etler gibi ilave şekerler ve katı yağlar bakımından yüksek gıdalar) kaçınmalıdır.
Hamileliğin ilk üç ayında, kadınların tipik olarak kalori alımını arttırmasına gerek yoktur. İkinci ve üçüncü üçayında, çoğu kadının uygun kilo alımını teşvik etmek için kalori tüketimini arttırması gerekecektir. Kadınların ikinci ve üçüncü trimesterde sırasıyla yaklaşık 340 ve 450 ek kcal / güne ihtiyacı vardır.
Son iki trimesterdeki gebe kadınların çoğu, kalori ihtiyaçları büyük ölçüde değişebilse de, 2200 ve 2900 kcal / gün ihtiyaç duyarlar. Bu kalori gereksinimlerini karşılamak için gereken her bir gıda grubu için porsiyon sayısı (2200 ila 2900 kcal / gün):
- Meyveler - 2 ila 2.5 bardak
- Sebzeler - 3 ila 3,5 bardak
- Tahıllar –180-280 gr
- Protein -180-210 gr
- Süt - 3 su bardağı
Gebelikte diyet danışmanlığı- Temel besinler diyet dışında bırakılırsa veya kilo alımı yetersizse, kendi kendine uygulanan diyet kısıtlamaları sorunlu olabilir. Bununla birlikte, potansiyel olarak toksik etkiler nedeniyle hamilelik sırasında bazı gıdalar sınırlı alınmalı veya kaçınılmalıdır. Bunlar:
- Bazı balık türlerinin tüketimi
- Yüksek kafein alımı
- Yıkanmamış meyveler / sebzeler
- Pastörize edilmemiş süt ürünleri
- Az pişmiş etler
Vejetaryen diyeti- Dengeli vejetaryen diyetleri ile ilgili olarak yüksek kaliteli kanıtlar az olmasına rağmen gebelik sonuçları üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi görülmemektedir. Bir vejetaryen diyetin beslenme yeterliliği, tüketilen besinlerin türü, miktarı ve çeşitliliği temelinde ayrı ayrı değerlendirilir.
İyi dengelenmiş vejetaryen diyetler, demir, D vitamini, E vitamini ve kolin hariç en besinsel hedeflere ulaşırlar. Özellikle veganlar için verilmesi gerekli ek besinler kalsiyum, B12 vitamini ve esansiyelomega-3 yağ asitleridir (eikosapentaenoik asit [EPA] ve dokosaheksaenoik asit [DHA]). Bir araştırmada, vegan diyeti alan kadınlar hem demir hem de B12 vitamini eksiklikleri için yüksek risk altında olduğu gösterilmiştir.
Diyet yetersizlikleri genellikle küçük diyet değişiklikleri veya takviyeleri ile giderilebilir. Örneğin, zenginleştirilmiş vejetaryen / vegan gıda ürünleri artık yaygın olarak mevcuttur ve bazı süt veya sütten mamul madde içermeyen(zenginleştirilmiş soya içecekleri gibi) sıvıları, et analoglarını ve kahvaltılık tahılları içerir. Bu ürünler, kalsiyum, demir, çinko, B12 vitamini, D vitamini, riboflavin ve uzun zincirli n-3 yağ asitleri gibi anahtar besin kaynakları olabilir.
Vejetaryen diyetleri hayvansal kökenli gıdalardan kaçınma derecesine göre değişir. En katı tanıma göre, vegan bir vejetaryen diyet öncelikle tahıllar, meyveler, sebzeler, baklagiller ve fındıklardan oluşur; süt, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal gıdalar genellikle hariç tutulur. Daha az kısıtlayıcı vejetaryen diyetler arasında hayvan eti, yumurta veya süt ve süt ürünleri bulunabilir. Vejetaryen diyetleri sık sık aşağıdaki şekilde gruplanır (daha az kısıtlıdan daha kısıtlıya doğru sıralanır)
-Yarı-vejetaryen- Bazen diyetlerinde et, balık veya tavuk tüketen insanlar. Böyle bir diyet uygulayan insanlar kırmızı et yiyemeyebilir, ancak balık ve belki de tavuk yiyebilir. Bu tanımlama esas olarak araştırma çalışmalarında kullanılır.
-Pescetarian- Diyet, yumurta, süt ve süt ürünlerine ek olarak arada sırada balık içeren, ancak başka hiçbir hayvan eti içermeyen vejetaryen.
-Lakto-ovovejiter- Yumurta, süt ve süt ürünleri (lakto = süt; ovo =
yumurta) dahildir, ancak et tüketilmez.
- Laktovejiter- Diyete süt ve süt ürünleri dahil edilir, ancak yumurta veya et tüketilmez.
-Makrobiyotik - Bütün tahıllar, özellikle kahverengi pirinç ve sebzeler, meyveler, baklagiller ve yosunlar diyete dahil edilir. Yerel olarak yetiştirilen meyveler tavsiye edilir. Beyaz et veya beyaz et balıklarıyla sınırlı hayvansal gıdalar diyete haftada bir veya iki kez dahil edilebilir.
-Vegan- Yumurta, süt ve süt ürünleri dahil tüm hayvansal ürünler diyetten çıkarılır. Bazı veganlar bal kullanmazlar. Ayrıca işlenmiş veya organik olarak yetiştirilmemiş gıdalardan da kaçınabilirler.
-Meyveli- Meyveler, kabuklu yemişler ve tohumlara dayalı vejetaryen diyet. Botanik olarak meyve (avokado, domates) olarak sınıflandırılan sebzeler genellikle meyveli diyetlere dahil edilir; diğer tüm sebzeler, tahıllar, fasulye ve hayvansal ürünler hariçtir.
Gebe vejeteryanlarda protein eksikliği bildirmemiştir. Dengeli vejetaryen diyetlerde protein kalitesinden endişe etmesine gerek yoktur. Her ne kadar tek tek protein kaynakları tüm esansiyel amino asitleri sağlamada eksik olma eğiliminde olsa da, bir gün boyunca çeşitli bitki proteini kaynakları (tahıllar, baklagiller, fındık) yemek tüm esansiyel amino asitleri sağlayabilir.Amerika Birleşik Devletleri'ndeki protein tüketimi, dünyanın diğer bölgelerinden önemli ölçüde daha yüksek olma eğilimindedir. Bazı Asya kültürlerinde, hayvansal protein kaynakları haftada sadece bir veya iki kez tüketilebilir. Bu bireyler kendilerini vejetaryen olarak tanımlamasa da, Amerikan araştırma çalışmalarında yarı-vejetaryen olarak sınıflandırılırlar.
Fitoöstrojen tüketimi vejetaryenler arasında omnivorlara göre daha yüksek olma eğilimindedir. Fitoöstrojen alımı ve üreme gelişimi ile ilgili endişeler gündeme gelmiştir. Hayvan modellerinde yapılan çalışmalar fitoöstrojenlere (öncelikle genistein) prenatal maruz kalmanın maruz kalma zamanına, dozuna ve incelenen sonuçlara bağlı olarak hem yararlı hem de olumsuz etkileriyle ilgili olarak çelişkili etkileri olduğu bildirmiştir. İnsanlarda yapılan prospektif bir uzunlamasına çalışmada, vejetaryen diyet tüketen gebe kadınların erkek bebeklerindehipospadiasprevalansının arttığı tespit edilmiştir.
Bebeklerdeatopik hastalığın sıklığını azaltmak için hamilelik sırasında fıstık, süt ve yumurta gibi spesifik antijenlerden hem kaçınılması hem de tüketilmesi öne sürülmüştür.Ancak kanıtların çoğu her iki yaklaşımı da destekler. Bu diyetler önerilmemelidir; kadınlar normal diyetlerini tüketmelidir. Diğer yandan, emzirme, bebeklerde alerjik hastalık riskini azaltabilir.
Glutensiz diyet-Çölyak hastalığı veya gluten duyarlılığı olmayan kadınlarda glutensiz diyet almanın sağlık açısından önemli faydaları olduğuna dair bir kanıt yoktur. Hamilelik sırasında glüten açısından zengin gıdaların kısıtlanması veya hiç alınmaması, tiamin, riboflavin, niasin, folat ve demir alımının yetersiz olmasına neden olabilir. Tam tahıllı gıdaların ikame edilmesi ve folik asit takviyesi güvenli kabul edilir.
Çölyak hastalığı olan kadınlar glutensiz bir diyetten fayda görürler. Tedavi edilmeyen çölyak hastalığı olan kadınlar, genel popülasyondaki kadınlara kıyasla üreme problemi riskinde artış göstermiştir.Glutensiz bir diyetle tedavi, aşırı komplikasyon riskini ortadan kaldırdı.
Düşük karbonhidrat diyeti - Hamile olmayan kadınlar çeşitli nedenlerle "düşük karbonhidratlı" bir diyet almayı tercih edebilirler. Sınırlı karbonhidrat alımı olan kadınların folik asit alımı diğer kadınlarakıyasla daha azdır ve nöral tüp defekti olan bir bebeğe sahip olma riski biraz artmaktadır.Düşük karbonhidrat diyetleri ve nöral tüp defektlerarasındaki anlamlı ilişki artan riskin düşük folik asit alımıyla ilişkili olmayabileceğini düşündürmektedir.
Paleolitikdiyet - "paleo" diyeti genellikle fındık, balık, et, yumurta ve bazı meyve ve sebzeleri içerirken, süt, tahıl bazlı gıdalar, baklagiller, rafine şeker, sofra tuzu ve işlenmiş gıdaları içermez. Protein oranı yüksek, yağ oranı orta (esas olarak doymamış yağlar), karbonhidrat düşük, orta ve sodyum oranı düşük olma eğilimindedir. Ayrıca, tahıl, baklagiller ve süt ürünlerinin hariç tutulması nedeniyle lif ve kalsiyum düşük olma eğilimindedir. Hamile olmayan kadınlar arasında yapılan bir çalışmada, altı ay boyunca paleo diyeti tükettikten sonra iyot eksikliğinde artış olduğu bildirilmiştir. Hamile kadınlarda çok az bilgi mevcuttur. Bu diyeti uygulayan düşük riskli gebelikleri olan 37 kadın ile düzenli diyet tüketen 39 benzer düşük riskli kadını karşılaştırılan bir retrospektif kohort çalışmasında paleo diyeti, düşük glikoz yükleme testi puanlarıyla ilişkilendirildi (95.8'e karşılık 123.1) mg / dL), daha yüksek hemoglobin seviyeleri (12.10'a karşı 11.05 g / dL) ve ferritin (32.1'e karşı 21.3 mg / mL), daha düşük gebelik ağırlığı artışı (9.3'e karşı 10.8 kg) ve daha düşük doğum ağırlığı izlendi. (3098'e karşı 3275 g) olumsuz yenidoğansonuçları arasında fark yoktu
Paleo diyetlerindeki kadınların en az 400 ila 800 mcgfolik asit ve 150 ila 250 mcg iyot içeren doğum öncesi vitamin almasını öneririz (eğer iyotlu sofra tuzu tüketmezlerse). Gün boyunca 2 veya 3 doza bölünmüş 1000 mg kalsiyum takviyeleri de önerilir.
Laktoz intoleransı -Laktoz malabsorpsiyonu olan kadınlar, geç gebelik döneminde laktoz toleransını geliştirebilirler. Bu, hamilelik sırasında daha yavaş bağırsak geçişine ve artan laktoz alımına bakteriyel adaptasyona bağlanmıştır.Süt ve diğer diyet bileşenleri ile yeterli miktarda kalsiyum tüketemeyen kadınlar kalsiyum takviyeleri alabilir veya kalsiyum takviyeli yiyecek ve içecekleri tüketebilir. Hamilelik sırasında piyasada bulunan
"laktaz" preparatlarının güvenliği hakkında veri yoktur; bununla birlikte beta-galaktosidazlar insan dokularının normal bileşenleridir.
Yapay tatlandırıcıların kullanımı - Hamile kadınlar tarafından aspartam (NutraSweet), sükraloz (Splenda), sakarin (Sweet 'N Low), asesülfam potasyum (Sunett) veya steviosid (Stevia) kullanımının doğum kusurları riskini arttırdığına dair bir kanıt yoktur.
Kabul Edilebilir Günlük Alım (ADI), önemli bir sağlık riski olmadan ömür boyu günlük olarak alınabilen bir gıda katkı maddesi miktarının bir tahmini olarak tanımlanır. Yapay tatlandırıcıların ortalama kullanımı genellikle bu sınırın altındadır. Örneğin, aspartam için ADI 50 mg / kg / gün'dür; Diyet Kola, 355 mL kutu başına 131 mg aspartam içerir. Sakarin ve sukraloz için ADI 5 mg / kg / gün, asesülfam potasyum için 15 mg / kg / gün ve steviosid için 4 mg / kg / gün'dür.
Sakarine in-uteromaruziyeti endişe kaynağıdır çünkü sakarin plasentayı geçer ve fetüste erişkinden çok daha yavaş olarak elimine edilir. Bir çalışmada, çok yüksek dozlarda sakarin tüketen hamile sıçanların yavrularında mesane kanseri riskinin arttığını bildirilmiştir. Sakarin kullanmanın alternatifleri olduğundan, hamilelikte bundan kaçınmak ihtiyatlıdır.
Amerikan Pediatri Akademisi Beslenme Komitesi Görev Gücü, aspartamın hem hamile anne hem de gelişmekte olan bebek için güvenli olduğu sonucuna vardı. Ayrıca, FDA ve Amerikan Tabipler Birliği Bilimsel İşler Konseyi, hamile veya emziren kadınların güvenli bir şekilde aspartam kullanabileceği sonucuna varmıştır. Metanolaspartamın bir yıkım ürünüdür. Metanol yine birçok meyvenin yıkım ürünü olarak üretilir; bu kaynaklardan herhangi birinden üretilen seviyeler çok düşüktür ve hamilelikte güvenli kabul edilir.
Bazı gözlemsel çalışmalarda, yapay tatlandırıcıların kronik tüketiminin yetişkinlerde obezite ve metabolik hastalık riskini artırabileceğini ileri sürülmüştür; Ancak, sonuçlar çelişkilidir.
Şekerle tatlandırılmış içecekler - Hamile kadınlara, hem annenin hem de çocuğunun sağlığı için şekerle tatlandırılmış içeceklerden kaçınmaları veya sınırlamaları tavsiye edilmelidir.
Şekerle tatlandırılmış içeceklerin ara sıra alınması, tüm popülasyonlarda genellikle önerilmez, çünkü bu içecekler kalorilerde yüksek ve besleyici değeri düşüktür. Hamilelikte bu içeceklerin tüketimi ile ilgili endişeler de gündeme gelmiştir. Prospektif bir doğum öncesi kohort çalışmasında, şekerle tatlandırılmış içecek alımı, okul çağındaki yavrularda artan yağlanma ile ilişkili bulunmuştur. İkinci trimesterde bir anne tarafından tüketilen şekerli bir içeceğin her ilave porsiyonu için yağ kütlesinde 0.15 kg / m2. Anneninmaden sodası veya su alımı için böyle bir ilişki bulunamadı. Bu bulgular, obeziteye yatkınlığın doğum öncesi programlandığını destekleyen, büyüyen bir veri grubuna katkıda bulunmaktadır.
Annenin şekerli içecek alımı ile preeklampsi (gebelik zehirlenmesi)ve erken doğum riskiarasında bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir.
Florür alımı –Hamile olamayan, hamile ve emziren kadınlardayeterli florür alımı 3 mg / gündür. Florür alımının belirlenmesi zordur, çünkü florür, şişelenmiş içecekler ve hazır gıdalar (örneğin çorbalar, konserve sebzeler) için kullanılan sıvılar içinde bulunabilir ve yenilebilir kemikler veya kabuklar içeren çay ve deniz ürünlerinde bulunur.
Hamilelik sırasında florür takviyesi önerilmemektedir.Çünkü prenatal florür takviyesi primer dişlere etki etmemiş çürüğü azaltmamıştır. Florürün faydaları neredeyse tamamen diş çıkardıktan sonra dişler üzerinde doğrudan topikal bir etki olarak ortaya çıkar; daha önce alınan florürün sistematik olarak gelişen diş minesine girdiği hipotezleri büyük ölçüde florür etkisinin birincil mekanizması olarak gözden düşmüştür. Yeni çıkan dişlerin su veya diş macunundan topikalflorüre doğum sonrası maruz kalmasının etkili olduğuna dair iyi kanıtlar vardır
Hamilelik sırasında aşırı florür tüketilmesine bağlıbebeklerdeflorozisgelişimi görülmemektedir. Florür plasentayı kolaylıkla geçse de, plasenta maternal düzeyler yüksek olduğunda fazla florür transferinde kısmi bir bariyer sağlayabilir. Bununla birlikte en iyi florür kaynağı florlanmış sudur.
Oruç - Hamile kadınlar dini veya başka nedenlerle,birkaçgün boyunca belli sürelerde oruç tutabilirler. 12 ila 18 saat süren oruç sonrası şekilde, plazma glukozu, insülin ve alanin seviyelerininhızlıca düşmesi ve yağ asitleri ve beta-hidroksibutirat seviyelerinin artması "hızlandırılmış açlık" olarak adlandırılan bir durumdur. Yağ metabolizmasına erken dönüşümle, glikoz ve amino asitler gibi diğer yakıtlar fetus için daha kullanılabilir durumdadır. Serbest yağ asitleri ve beta-hidroksibutirat da plasenta boyunca transfer edilir ve fetus tarafından metabolize edilir.
Sağlıklı gebe kadınlarda gündüz oruç tutmanın etkileri iyi tanımlanmamıştır. Koyun ve insan çalışmalarında, oruç tutmanın en tutarlı bildirilen etkisi, beslenen durumda normale dönenfetal solunum hareketlerinde azalmadır. Ketoasidoz yokluğunda ketonüri'ninfetal / neonatal sonuç üzerindeki etkisi hakkında bilgi yoktur. Ramazan ayı boyunca oruç tutan sağlıklı kadınlarda (doğumdan gün batımına kadar oruç tutan) kısa süreli gebelik sonuçları üzerine yapılan çalışmalar genellikle fetus veya rahim kan akışı üzerinde herhangi bir olumsuz etki bildirmemiştir. Bununla birlikte, daha uzun süreli bir çalışma, erken gebelik döneminde oruç tutmanın çocukluk ölümleri üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini bildirmiştir. Burkina Faso'dan 20 yıllık verilerle ilgili bu çalışmada, gebe kalma sırasında, ilk üç aylık dönemde veya ikinci üç aylık dönemde, oruç tutan müslüman annelerden doğan çocukların 5 yaş altı ölüm oranları,aynı zamanda doğan gayrimüslim annelerin çocuklarına göre yüzde 33, 29 ve yüzde 22 daha yüksek bulunmuştur.Bu durumda gebelik başlangıcından 28. Haftaya kadar oruç önermiyoruz.
Bazı yazarlar, hamilelik sırasında uzun süreli açlığın, fetal fizyolojide, fetal programlamaya uygun olarak, yetişkin yaşamında sonuçları olan kalıcı değişikliklere yol açabileceğini varsaymışlardır.
Uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri- Balık, dokosaheksaenoik asit (DHA) ve eikosapentaenoik asit (EPA), iki n-3 (omega-3 olarak da bilinir) birincil diyet kaynağıdır: Uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri (n-3 LCPUFA) . DHA, beyin ve retinanın normal gelişimi için gereklidir. Vücudun optimal sağlık ve gelişim için yeterli DHA üretme yeteneği muhtemelen yetersizdir; bu nedenle, balık gibi önceden oluşturulmuş n-3 LCPUFA tüketimi önerilmektedir. DHA alım hedefine 200 ila 300 mg / gün ulaşmak için gereken haftalık balık porsiyon sayısı, tabloda gösterildiği gibi balık türüne bağlıdır. Önemli olan, doğurganlık çağındaki kadınlar cıva ve diğer kirletici maddeleri düşük olan balıkları seçmelidir (Tablo).
Balık tüketemeyen hamile kadınlar için, gıda kaynaklarının 200 ila 300 mg / gün DHA ( n-3 LCPUFA) öneriyoruz. Yoğurt, süt ve yumurta da dahil olmak üzere DHA ile güçlendirilmiş bir dizi gıda mevcuttur. Balık yağı veya algler tarafından sentezlenen DHA içeren takviyeler de mevcuttur. Bazı doğum öncesi vitaminler ayrıca DHA / EPA içerir. N-3 LCPUFA takviyesinin gebelik sonuçları üzerindeki potansiyel faydaları net bir şekilde belirlenmemiştir;
250 mg / gün EPA + DHA elde etmek için haftalık porsiyon balık
Balık adı, 3,5 ons (100 gram) 1 porsiyon.
Yağlı balık
Beyaz balık
kabuklu deniz hayvanı
EPA: eikosapentaenoik asit; DHA: dokosaheksaenoik asit.
Hamile kadınlar marlin, portakal pürüzlü, köpekbalığı ve büyük gözlü ton balığı gibi balıkları tüketmekten kaçınmalıdır.
Hamile olan hamilik düşünen veya emziren kadınlarda balık tüketimi konusunda FDA tavsiyesi
En iyi seçenekler (haftada iki ila üç porsiyon)
İyi seçimler (haftada bir porsiyon yemek)
Kaçınılması gereken seçenekler (en yüksek cıva seviyeleri)
Bir porsiyon 3,5 ons (100 gram) olarak kabul edilebilir.
Not: Ortalama olarak, çiftliklerde yetiştirilen balıklar, vahşi yakalanmış balıklara kıyasla civada daha düşük olma eğilimindedir.
Balık tüketimi - Gebe kadınlara potansiyel olarak zararlı organizmaları önlemek için sadece pişmiş balık yemeleri önerilir. Bununla birlikteçoğu balık paraziti ve bakteriyi ortadan kaldıran dondurma işlemi düzgün yapıldığı sürece hamile kadınlar "suşitüründe" çiğ balık ve türevlerini tüketebilirler. Ancak bu kadınlara yine de gelecekteki çiğ balık tüketimini bırakmaları tavsiye edilmelidir. Çeşitli deniz toksinleri (örn., Ciguatoxin) balık tüketimi (pişmiş veya çiğ) yoluyla alınabilir, ancak hamilelik veya fetus üzerinde olumsuz etkilere ilişkin nadir raporlar vardır. Balıklar metilmercury gibi çevresel kirleticiler tarafından kontamine olabilir. Metilmercurymaruziyeti, öncelikle kontamine balıkların yutulması yoluyla, ciddi fetal merkezi sinir sistemi hasarının yanı sıra daha hafif entelektüel, motor ve psikososyal bozulmaya neden olabilir. Bu nedenle, ABD FDA ve Çevre Koruma Ajansı hamile kadınların (veya hamile olabilecek veya emziren kadınların) şunları yapmasını önermektedir
- Yüksek düzeyde cıva içerebileceğinden köpek balığı, kılıç balığı, kral uskumru, marlin, turuncu pürüzlü, kiremit balığı (Meksika Körfezi) veya büyük gözlü ton balığı (diğer ton balığı kabul edilebilir) yemekten kaçının (tablo).
- Yerel göllerde, nehirlerde ve kıyı bölgelerinde yakalanan balıkların güvenliği konusunda yerel tavsiyeleri kontrol edin.
Probiyotikler -Probiyotik takviyelerin tüketimi giderek daha popüler hale gelmiştir. Gebelikte probiyotik kullanımı üzerine yapılan çalışmalarda, olumsuz fetal sonuç riskinde artış olduğu bildirilmemiştir, ancak veriler sınırlıdır. Bazı kanıtlar, gebelik sırasında probiyotik kullanımının, inflamatuar olaylar ve preeklampsi riskinde azalma ve maternalglukoz metabolizmasında iyileşme gibi faydalı maternal etkilere sahip olabileceğini düşündürmektedir. 2018 Cochrane incelemesinde gebeliklerinde probiyotik takviyesi alan kadınların yenidoğan çocuklarında herhangi bir zarar tespit edilmemiştir.
Besin Güvenliği
Gıda kaynaklı enfeksiyonlardan kaçınma- Gıda kaynaklı hastalıklar, maternal hastalığın yanı sıra konjenital hastalık, düşük, erken doğum ve fetal ölüme neden olabilir.
Gıda kaynaklı hastalık riskini azaltmak için, hamile kadınların
- İyi kişisel hijyen uygulayın (sık sık el yıkama).
- Yalnızca tamamen pişirilmiş et, balık ve kümes hayvanlarını (yumurta dahil) tüketiniz.
- Pastörize edilmemiş süt ürünlerinden ve meyve / sebze sularından kaçının.
- Yemekten önce taze meyve ve sebzeleri akan suyun altında iyice durulayın (yaklaşık 30 saniye).
- Çiğ filizleri yemekten kaçının (yonca, yonca, turp ve maş fasulyesi dahil). Bakteriler kabuktaki çatlaklardan filiz tohumlarına girebilir; bu bakterilerin yıkanması neredeyse imkansızdır.
- Çiğ et, kümes hayvanları veya balıklarla temas eden elleri, yemek hazırlama yüzeylerini, kesme tahtalarını, bulaşıkları ve mutfak aletlerini sıcak, sabunlu suyla yıkayın. Tezgahlar, dörtte bir su başına bir çay kaşığı sıvı klorlu ağartıcı çözeltisi ile silinerek ve 10 dakika boyunca kurumaya bırakılarak sterilize edilebilir.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), hamile veya hamileliği planlayan kadınlar için gıda güvenliği hakkında ayrıntılı tavsiyeler sunmaktadır.
Aşağıdaki gıda kaynaklı enfeksiyonların hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bu enfeksiyonlar ve bunlardan kaçınma stratejileri ayrı ayrı ayrıntılı olarak açıklanmaktadır:
- Toksoplazmoz -Toksoplazmoza, az pişmiş veya kürlenmiş et veya et ürünlerinin, enfekte toprakla kontamine meyve veya sebzelerin ve kontamine olmamış filtrelenmemiş suyun yutulması ilegerçekleşir.
- Listeriamonocytogenes -Listeria, hem işlenmiş hem de işlenmemiş bitki ve hayvan kaynaklı gıdaların düşük seviyeli ortak bir kirleticisidir; sıcak pişmiş yiyecekler Listeria iletiminin bir aracı değildir. En çok işlenmiş / şarküteri etleri, sosisli sandviçler, yumuşak peynirler, tütsülenmiş deniz ürünleri, et ezmeleri ve pate ile ilişkilidir, ancak genellikle pişmemiş taze meyve ve sebzeler tarafından da bulaşır.
- Bruselloz -Bruselloz, çiğ süt, pastörize edilmemiş (çiğ) sütten yapılmış peynirler veya kontamineçiğ etten yapılmış yiyeceklerin tüketilmesinde kaynaklanır.
Kafein alımı- 2017 sistematik bir derleme, sağlıklı gebe kadınlarda günde 300 mg'a kadar kafein tüketiminin genellikle olumsuz üreme ve gelişimsel etkilerle ilişkili olmadığı sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, daha yüksek kafein dozları ile olumsuz etkiler görülebilir bir doz-yanıt ilişkisi bildirilmiştir. 2010 ACOG Komitesigebelikte kafein tüketiminin 200 mg / gün'den daha az olmasını önermektedir. İçeceklerin ve yiyeceklerin kafein içeriğinin bir listesi tabloda mevcuttur (tablo 9).
Kafeinin hamilelik sonuçları üzerindeki etkileri ayrı ayrı ayrıntılı olarak tartışılmaktadır.
Yiyecek ve içeceklerde kafein içeriği
KahvelerPorsiyon büyüklüğü, ons (mL)Kafein, mg
Kahve, demlenmiş 8 (235) 133 (aralık: 102-200)
Kahve, jenerik hazır 8 (235) 93 (aralık: 27-173)
Kahve, genel kafeinsiz 8 (235) 5 (aralık: 3 ila 12)
Espresso 1 (30) 40 (aralık: 30 ila 90)
Kafeinsiz espresso 1 (30) 4
Çaylar Servis büyüklüğü, oz (mL) Kafein, mg
Demlenmiş çay 8 (235) 53 (aralık: 40-120)
Arizona Buzlu Çay, siyah 16 (470) 32
Arizona Buzlu Çay, yeşil 16 (470) 15
Nestea 12 (355) 26
Snapple, JustPlain Şekersiz 16 (470) 18
Snapple, Kivi Teawi 16 (470) 10
Snapple, Limon, Şeftali veya Ahududu 16 (470) 42
StarbucksTazoChai Çay Latte (Grande) 16 (470) 100
Alkolsüz içecekler Porsiyon büyüklüğü, oz (mL) Kafein, mg
Kola ve baharatlı meşrubatlarının FDA resmi limiti 12 (355) 71
7-Yukarı, düzenli veya diyet 12 (355) 0
Barq'ın Diyet Kök birası 12 (355) 0
Barq'ın Kök birası 12 (355) 22
Kola, normal veya diyet 12 (355) 35 ila 47
Dr.Biber, düzenli veya diyet 12 (355) 42-44
Fanta, tüm tatlar 12 (355) 0
Fresca, tüm tatlar 12 (355) 0
Jolt Cola 12 (355) 72
Yumuşak Sarı 12 (355) 53
Dağ Çiy, düzenli veya diyet 12 (355) 54 (20 oz = 90)
MountainDew MDX, düzenli veya diyet 12 (355) 71 (20 oz = 118)
Kupa Kökü Bira, düzenli veya diyet 12 (355) 0
Pepsi, düzenli veya diyet 12 (355) 36 ila 38
Sierra Mist, düzenli veya ücretsiz 12 (355) 0
Sprite, düzenli veya diyet 12 (355) 0
TAB12 (355) 46,5
Enerji içecekleri Servis büyüklüğü, oz (mL) Kafein, mg
5 saatlik ENERJİ 2 (60) 215 *
Amp 8.4 (250) 74
Kokain 8,4 (250) 288
Enviga 12 (355) 100
Tam Gaz 16 (470) 144
Glaceau Vitamini Su Enerjisi Narenciye 20 (590) 50
Canavar Enerji 16 (470) 160
RedBull 8,3 (245) 80
RedBullSugarfree 8,3 (244) 80
RipIt, tüm çeşitler 8 (235) 100
Rockstar Enerji İçeceği 8 (235) 80
SoBe Adrenalin Telaşı 8.3 (245) 79
SoBeEsansiyel Enerji, Berry veya Portakal 8 (235) 48
Korku Yok 8 (235) 83
Başak Atıcı 8,4 (250) 300
Sekme Enerjisi 10,5 (310) 95
Dondurulmuş tatlılar Porsiyon büyüklüğü, oz (mL) Kafein, mg
Ben &Jerry'sCoffeeIceCream 8 (235) 68-84
Häagen-Dazs Kahve Dondurma veya Yoğurt 8 (235) 58
Starbucks Kahve Dondurma 8 (235) 50 ila 60
Çikolata / şekerleme / diğer Porsiyon büyüklüğü, çeşitli birimler Kafein, mg
Hershey'sChocolate Bar 45 g (1,55 oz) 9
Hershey'sKisses 41 g (9 adet) 9
Hershey'nin Özel Bitter Çikolata 41 g (31 g) 31
Sıcak kakao 235 ml
Toz kafein 1/16 çay kaşığı 200
Bitkisel ürünler-Zencefil hariç, hamilelik sırasındabitkisel ilaçlardan ve takviyelerden kaçınılmasıönerilmektedir. Uygulayıcının her bir bitkinin gücü veya saflığı üzerinde hiçbir kontrolü yoktur; bitkisel preparatlar yaygın olarak reçete edilen ilaçlarla etkileşime girebilir ve tehlikeli yan etkilere neden olabilir ve gebeliğe potansiyel olarak zararlı etkileri olan birkaç vaka bildirilmiştir. Bitkisel ürünlerin tüketimi yaygındır. En yaygın ürünler bitkisel çaylar, papatya, zencefil, kızılcık, ahududu yaprağı, ekinezya ve efedradır.
Gebelikte geleneksel bitkisel preparatların etkinliğini ve güvenilirliğini değerlendiren yüksek kaliteli randomize çalışmalar azdır. Bitkisel ilaçların düşük yapma üzerindeki etkilerini inceleyen bir 2016 Cochrane derlemesinde, dokuz randomize çalışmanın hiçbiri bitkisel ilaçları plasebo veya yatak istirahati ile karşılaştırmamıştır; dolayısıyla yazarlar, öneride bulunmak için yeterli veri olmadığı sonucuna varmışlardır. Bazı çalışmalar bitkisel ilaçların olumlu etkilerinin olmadığını bildirirken, diğerleri hamilelik ve bebek sonuçları üzerinde olumsuz etkiler bildirmişlerdir (örneğin, badem yağı, meyan kökü ve papatya erken preterm doğum ile ilişkilendirilmiştir; ahududu yaprağı yüksek sezaryen oranı ile ilişkilendirilmiştir.
Karaciğer bazlı gıdaların tüketimi - Yukarıda tartışıldığı gibi, karaciğer veya karaciğer bazlı gıdaların (örn. Karaciğer köftesi veya sosis) yüksek tüketimi, A vitamininin aşırı alımı nedeniyle hamilelikte zararlı olabilir. Bazı gruplar (örn. Finlandiya Gıda Güvenliği Otoritesi, Evira, March of Dimes, Ulusal Sağlık Servisi) hamile kadınların bu nedenle karaciğer tüketimini sınırlandırmasını veya önlemesini önermiştir
Çevresel toksinlere maruz kalma - ACOG, toksinlerin gelişmekte olan fetus üzerindeki etkileri nedeniyle toksik çevresel maddelere maruziyetin azaltılması kritik öneme sahiptir. İyi beslenme toksik ajanlara maruz kalmayı tamponlamanın bir yoludur. Hamile kadınlar her gün bol miktarda meyve ve sebze (geleneksel veya organik), baklagiller ve kepekli tahıllar yemeye ve işlenmiş gıdalardan ve hızlı hazır yiyeceklerden kaçınmaya teşvik edilmelidir.
Gıdalar, bisfenol A (BPA) ve böcek ilaçları gibi çevresel toksinlere maruz kalma kaynağı olabilir. BPA gıdalarda, özellikle konserve ürünlerinin kaplamasında kullanılmaktadır. Fetüslerde ve bebeklerde potansiyel nöral ve davranışsal etkiler nedeniyle maruziyet bir endişe kaynağıdır. Kadınlar, yiyecek ve içecek saklamak içinBPA içerenplastik kapları kullanmaktan kaçınmalı ve BPA astarları kullanan konserve ürünler kullanmamalıdır. (BPA içermeyen konserve ürünler ve saklama kapları giderek daha fazla bulunur hale gelmektedir).
Pestisitlerin etkileri belirsizdir. Amerikan Pediatri Akademisi erken pestisit maruziyetinin doğum ağırlığını, pediatrik kanser riskini, bilişsel işlev ve davranışı olumsuz etkileyebileceğini kabul etmektedir. Çevre Koruma Ajansı, her bir yiyecek veya ürün üzerinde kalmasına izin verilen pestisit kalıntısı miktarının maksimum kalıntı limitini belirlemiştir. Bu sınır içerisinde zararlı etki gözlenmemiştir Bununla birlikte, halkın çoğu hala gıdadaki pestisitlerden endişe duymaktadır. 2012 yılında yapılan sistematik bir derleme, organik gıda tüketiminin pestisit kalıntılarına ve antibiyotiğe dirençli bakterilere maruz kalmayı azaltabileceğini belirlemiştir. Öte yandan, organik gıdaların besin değeri açısından üstün olmadığı, pahalı olduğu ve daha zor erişilebildiği gösterilmiştir
ÖZETLE
• Vücut kitle indeksi (BMI) <18,5 kg / m2 (zayıf) - kilo alımı 12,5 - 18,0 kg (28 ila 40 lbs)
• BMI 18,5 ila 24,9 kg / m2 (normal ağırlık) - kilo alımı 11,5 ila 16,0 kg (25 ila 35 lbs)
• BMI 25,0 - 29,9 kg / m2 (fazla kilolu) - 7,0 - 11,5 kg (15 ila 25 lbs) ağırlık artışı
• BMI ≥30,0 kg / m2 (obez) - kilo alımı 5 ila 9,0 kg (11 ila 20 lbs)
- Tıp Enstitüsü ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, yeterli diyet almayan veya malabsorbsiyonu olabilen hamile kadınlar için çoklu mikro besin (MMN) takviyeleri (yaygın olarak multivitamin takviyeleri olarak adlandırılır) önerir. İyi beslenmiş kadınların MMN takviyesine ihtiyacı olmayabilir, ancak bir beslenme uzmanı tarafından dikkatli bir değerlendirme yapılmaması durumunda, tedbiren öneri yapılabilir.
En azından, günlük MMN takviyesi, sadece diyetle genellikle karşılanmayan anahtar vitaminleri / mineralleri içermelidir,
• Demir - 27 mg
• Folat - en az 0.4 mg (ikinci ve üçüncü trimesterde 0.6 mg)
• Kalsiyum - en az 250 mg (günlük kalsiyum 1000 mg)
• İyot - 150 mcg (tercihen potasyum iyodür formunda)
• D vitamini - 200 ila 600 uluslararası birim (kesin miktar tartışmalıdır)
- Gebelik öncesi ve ilk üç aylık dönemde, kadınlar günde 0.4 ila 0.8 mg folik asit takviyesi almalıdır. Nöral tüp defekti olan yavrular için yüksek risk altında olduğu bilinen kadınlar için daha yüksek dozlar (günde 4 mg) önerilir (örn. Daha önce etkilenen bir bebek geçmişi varsa veya annenin bazı antikonvülsan ilaç kullanımı varsa).
- Aşırı A vitamini (günde 10.000'den uluslararası birimden fazla) ve / veya iyot alımının zararlı fetal etkileri olabilir.
- Kadınlar hamilelik sırasında sağlıklı bir diyet almaları konusunda bilgilendirilmelidir. Bol miktarda meyve ve sebze, kepekli tahıllar, az yağlı süt ürünleri ve çeşitli proteinler alınmalıdır. Besin yoğun gıdalar teşvik edilmeli ve boş kaloriler en aza indirilmeli veya bunlardan kaçınılmalıdır. Bu yeme alışkanlıkları kadınların kalori ihtiyacını aşmadan besin ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olacaktır. Hamilelik sırasında "iki kişilik yemek" yanlış adlandırmadır, çünkü kadınlar ilk trimesterde ek kalori gerektirmez ve ikinci ve üçüncü trimesterde kalorilerde sadece ılımlı bir artış (340 ila 450 kcal / gün) gerekir. Kesin ihtiyaçlar kadınlar arasında yaş, gebelik öncesi kilo, boy ve aktivite düzeyine göre değişiklik gösterir. Klinisyenlerin kadınlara danışmanlık yapmasına ve kadınların kendi beslenmelerini izlemesine yardımcı olacak araçlar mevcuttur.
- Gerekli besinler diyet dışında bırakılırsa veya kilo alımı yetersizse, kendi kendine uygulanan diyet kısıtlamaları sorunlu olabilir.
- Potansiyel toksik etkiler nedeniyle hamilelik sırasında bazı gıdalar sınırlandırılmalı veya bunlardan kaçınılmalıdır. Bunlar, bazı balık türlerinin tüketimi, yüksek kafein alımı, yıkanmamış meyveler / sebzeler, pastörize edilmemiş süt ürünleri, bitkisel ürünler, karaciğer bazlı gıdalar ve az pişmiş etleri içerir.
- Hastalar gıda kaynaklı enfeksiyonların riski ve önlenmesi konusunda eğitilmelidir.
- Gebe kadınlar, deniz ürünleri tüketimini haftada 12 ons pişmiş deniz ürünleri (yaklaşık üç 4 ons/ porsiyon) ile sınırlamalı ve civa ve diğer su kaynaklı kirletici maddelere fetalmaruziyeti en aza indirmek için bazı deniz ürünleri türlerinden tamamen kaçınmalıdır.
Tekirdağ kadın doğum doktoru, gebelikte beslenme
Cumhuriyet Mahallesi Büşra Sok No18-20 Ozan Plaza Kat 2 No 3 Süleymanpaşa/TEKİRDAĞ
0282 262 65 65
info@ozgurbige.com